Hizbullahçı teröristlerin mezarlarına ŞEHİT ifadesi yazılmış
Terör örgütü Hizbullah'ın öldürülen lideri Hüseyin Velioğlu adına açılan “Hüseyni Sevdam” ve benzeri isimli propaganda sayfalarında Şehit Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan'ın katillerinden “Şehit” diye söz edilerek övgüler dizilirken, Okkan'ın katilleriyle çatışmaya giren polislerden 'Tağut rejiminin kâfirleri' diye hakaret dolu sözler sarf ediliyor. Hizbullah propagandası yapılıyor, örgüt marşları çalınıyor... Tüm bunlar olurken, sayfalara herhangi bir erişim engelleme kararı ise bulunmuyor
HÜDA-PAR Hizbullah birlikteliği tartışmaları devam ededursun, Hizbullah'ın yeniden toparlanmak amacıyla geçmişte hücre faaliyetlerinin aksine basın ve yayın organları üzerinden yoğun propaganda faaliyetleri yürüttüğü ortaya çıktı.
Örgütün propaganda faaliyetlerinin yürütüldüğü “Hüseyni Sevdam”, “Hürseda”, “Haksözhaber”, “Habernas” ve birçok Hizbullah propagandası yapılan sayfalarda 17 Ocak 2000 tarihinde İstanbul Beykoz'da polisle girdiği çatışmada öldürülen örgüt lideri Hüseyin Velioğlu'nun fotoğrafları, hücre evinde yanında kalaşnikof silahıyla bilgisayar başında çalışırken ve uyurken çekilmiş görüntüleri yer alıyor.
Sayfada ayrıca terör örgütü propagandası içeren marşlar, yazı ve makaleler yer alıyor.
VELİOĞLU İLE ÖLDÜRÜLEN HİZBULLAHÇILARIN HAYATI YER ALIYOR
2011 yılında tahliye olduktan sonra İran'a kaçtığı tespit edilen örgüt liderlerinden Edip Gümüş'ün 6 Şubat depremiyle ilgili mesajının yanı sıra Hizbullah-PKK çatışmalarında hayatını kaybeden örgüt üyeleri ile yine polisle girdikleri çatışmalarda öldürülen Hizbullah tetikçilerinin hayatı ve fotoğrafları yer alıyor.Sayfada ağırlıklı olarak öldürülen Hüseyin Velioğlu'nun mezarı, yaşamı ve yazıları yer alırken, kendisinden “Şehit Rehber” diye söz ediliyor.33 bölümden oluşan Hüseyin Velioğlu'nun örgütsel faaliyetleri ve yaşamı “Şehid rehberin mücadele hayatı” diye yer alıyor.Cumhuriyete karşı ayaklanıp silahlı isyan başlatan ve 1925'te İstiklal Mahkemelerinde yargılanıp idama mahkûm edilen Şeyh Said'in fotoğraflarının da Velioğlu ile yan yana sayfada yer alması dikkat çekiyor.
YARGI KARARIYLA TERÖR ÖRGÜTÜ AMA PROPAGANDAYA DEVAM
1992 yılında Diyarbakır Silvan ilçesine bağlı Yolaç köyünde bir camide öldürülen 12 Hizbullahçıdan ise, köyün Kürtçe adı olan “Susa'nın gülleri” diye söz edilirken, mezarlarının fotoğrafları paylaşılıyor.Öldürülen örgüt üyelerinin fotoğraflarının altına “Şahadet size pek yakıştı”, “Hüseyinler hep gitmek zorunda mı?” yazıları yer alıyor.Adana'da polisle girdiği çatışmada öldürülen üst düzey örgüt elebaşlarından Hatip Dağ'ın fotoğrafının altında ise ölümüyle ilgili “T.C polisinin silahlı baskını sonucu” cümleleri yer alıyor.
Sayfada Diyarbakır Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan ve 5 koruma polisinin şehit edildiği hain suikasta katılan ve hücre evi baskınlarında öldürülen Hizbullah tetikçileri Hasan Sarıağaç, Hüseyin Sarıağaç, Bedri Esmer ve Şefi Demirdaş'ın fotoğrafları sayfada “Şehit” olarak gösteriliyor.Okkan'ın şehit edildiği suikastta makam aracında parmak izi çıkan katil zanlısı teröristlerden Hasan Sarıağaç'tan, “Cesaret abidesi şehit Hasan Sarıağaç şehadet gününe kadar Amed'i gururla savunmuş, İslami camianın keskin kılıçlarından biri olmuştur” diye söz ediliyor.
17 Ocak 2000'de İstanbul Beykoz'da öldürülen örgüt lideri Hüseyin Velioğlu'ndan ise, boğaz köprüsü fotoğrafı ile Velioğlu'nun fotoğrafı birleştirilerek altına, “Beykoz Kerbela oldu sen teslim olmadın. Çünkü sen Hüseyin'din, ve Hüseyin'ce gittin.Şehadetin kutlu olsun ey şehid rehber” diye söz ediliyor. Velioğlu'nun bir başka fotoğrafının altına ise “Şehadet sana çok yakıştı, intikamın bize kaldı” yazıyor.Adana'da polisle girdiği çatışmada ölü ele geçirilen örgütün üst düzey elebaşlarından Hatip Dağ'ın fotoğrafının altında ölümüyle ilgili “T.C polisinin silahlı baskını sonucu” yazması dikkat çekiyor.
Terör örgütünün açık propagandasının yapıldığı sayfalara herhangi bir erişim engeli olmadan girilebiliyor.Türkiye'de yargı kararıyla terör örgütü olduğu kesinleşmiş ve İçişleri Bakanlığınca da terör örgütü kabul edilen Hizbullah'ın açık propaganda faaliyeti yürütmesi ve bu konuda Sulh Ceza Hakimliklerince herhangi bir erişim engeli olmaması kafalarda soru işareti bıraktı.