Devlet Bahçeli
İnternet Sitemizdeki Milliyetçi Hareket Partisi(MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli Haberleri ve Devlet Bahçeli ismi geçen haberlerimiz
Toplam Kayıt: 47

Şehit ve Gazi Aileleri
O Şehit abisine Devlet Bahçeli'ye hakaretten para cezası2019 yılında MHP lideri Bahçeli'ye gönderdiği mektupta "Tez zamanda gerçeği görmeniz veya ölmeniz dileğiyle" yazan Şehit abisi eski yarbay Mehmet Alkan'a para cezası verildi. KHK ile ihraç edilen eski Yarbay Mehmet Alkan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yönelik ifadeleri nedeniyle, "hakaret" suçundan adli para cezasına çarptırıldı. Ankara 47. Asliye Ceza Mahkemesinde basit yargılama usulüyle görülen davada, mahkeme, Alkan'ın ifadelerinin "hakaret" suçunu oluşturduğunu belirterek, sanığı 265 gün karşılığı 5 bin 300 lira adli para cezasına çarptırdı.2015 yılında Şırnak'ta jandarma karakoluna yaptığı saldırıda Şehit olan Yüzbaşı Ali Alkan'ın ağabeyi eski Yarbay Mehmet Alkan 2019 yılında, hastanede tedavi gördüğü sırada MHP Genel Başkanı Bahçeli'ye mektup gönderdi. Alkan mektubunda, "Velhasıl zalimlerle berabersiniz ve vebaliniz çok büyük, nefesim ve gücüm yettikçe (bu dünyada zor ama) inanıyorsanız öbür tarafta binlerce mağdurlarla elim yakanızda alçaktır ve o gün sizin açınızdan gerçekten çetin olacaktır. Tez zamanda gerçeği görmeniz veya ölmeniz dileğiyle…" yazdı.
NE OLMUŞTU?
Şehit Alkan'ın naaşı, Osmaniye Devlet Hastanesi morgundan yakınları tarafından alınarak, Fatih Mahallesi'ndeki babaevine getirildi. Helallik alınması ve okunan duanın ardından Alkan'ın cenazesi, törenin düzenleneceği Envar-ül Hamit Camisi'ne taşındı. Cenaze töreni sırasında Mehmet Alkan'ın isyanı yürek dağladı. Şehit Alkan'ın naaşı, Osmaniye Devlet Hastanesi morgundan yakınları tarafından alınarak, Fatih Mahallesi'ndeki babaevine getirildi. Helallik alınması ve okunan duanın ardından Alkan'ın cenazesi, törenin düzenleneceği Envar-ül Hamit Camisi'ne taşındı.Törene katılan protokol üyeleri ve askeri yetkililer, şehidin babası Hasan, ağabeyleri Jandarma Yarbay Mehmet Alkan ile Astsubay Başçavuş Mustafa Alkan'a taziye dileklerini iletti. Şehidin ağabeyi Jandarma Yarbay Alkan, törene üniformasıyla katıldı.Namazın ardından tabutun başına gelen Yarbay Mehmet Alkan şehit kardeşine "Ali'm" diye seslendi ve hırsından şapkasını çıkarıp bağırarak, "Buradaki vatan evladı daha 32 yaşında. Vatanına, sevdiklerine doyamadı. Bunun katili kim? Bunun sebebi kim? Düne kadar çözüm diyenler ne oldu da sonradan savaş diyor" diye feryat etti. Askerler tarafından omuzlara alınan şehit Yüzbaşı Ali Alkan'ın tabutu taşınırken ağabeyi Yarbay Mehmet Alkan bu kez , "Saraylarda 30 tane korumayla gezip, zırhlı arabalara binip 'Şehit olmak istiyorum' diye bir şey yok. Git o zaman oraya git" diye haykırdı. Güçlükle sakinleştirilen şehit ağabeyi Yarbay Mehmet Alkan, cenazenin defnedileceği mezarlığa polis otosunda götürüldü. Şehidin babası ve ağabeyleri, Türk bayrağına sarılı tabuta sarılarak gözyaşı döktü.
1500 POLİS GÖREV YAPTI
1 Ağustos'ta Jandarma Uzman Çavuş Ali Gökçe'yi, 4 Ağustos'ta Jandarma Uzman Çavuş Mehmet Acar ile Piyade Uzman Çavuş Hüseyin Ölmez'i, 12 Ağustos'ta Fatih Gökşen'i, 15 Ağustos'ta da Jandarma Astsubay Muhammet Gürlek'i şehit veren Osmaniye'ye dün de Jandarma Yüzbaşı Ali Alkan'ın şehit haberi geldikten sonra yaklaşık 30 kişilik bir grubun HDP il binasını taşlaması üzerine cenaze töreninde geniş güvenlik önlemleri alındı. Osmaniye Emniyet Müdürlüğü, tören için 1500 polis görevlendirirken, HDP Osmaniye il binasının da bulunduğu Dr. Sadık Ahmet Caddesi ile Ak Parti il binasının bulunduğu Akyar Caddesi'ni bariyerlerle trafiğe kapattı. Önlemler çerçevesinde Atatürk Caddesi ile Dr. Ahmet Alkan Caddesi'nde park yasağı uygulandı ve tören öncesinde caddelerde park halindeki araçlar polis anonslarıyla kaldırıldı.haberler
588 0 10.06.2021

Gündem
Aile Bakanı yine Twıter hesabını kapattı, 5.hesabını açtıAile Bakanı yine Twıter hesabını kapattı, 5. hesabını açtı
531 0 28.04.2021

Gündem
Aile Bakanı yine Twiter hesabınıda kapatıp yenisini açtıÖzel Haber 21 Nisan 2021 Tarihinde Cumhurbaşkanlığı kararı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı olarak atanan Derya Yanık daha önce sosyal medya hesabında Devlet Bahçeli, Fetö vb. eski paylaşımlarından dolayı gelen tepkiler üzerine kullandığı 46 bin takipçişi olan Twıtter hesabını 22.04.2021 tarihinde kapatmış ve yeni twıtter hesabı açmıştı.Yeni twiter hesabından "Şehit Yakını ve Gazilere Çıkarılan SGK Borçları Silinecek” paylaşımı yapmış ve twıter hesabını yaklaşık 8 bin takipçisi olan hesabınıda 24.04.2021 günü kapatarak 25.04.2021 günü şuan 213 kişi olan Twıter hesabını acarak Değerli Takipçilerim, Bu bilgilendirme tweetini attığım hesabımın dışında herhangi bir twitter hesabım bulunmamaktadır. Bilgilerinize sunarım. Derya Yanık Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı paylaşımı yaptı.
Yeni Bakanın acıp kapattığı Twıter Hesapları
https://twitter.com/DeryaYanik06 Son hesabı
https://twitter.com/DeryaYanik02
https://twitter.com/DeryaYanik01
https://twitter.com/deryayaniktr
463 0 26.04.2021

Gündem
Şehit ve Gaziler için İlk ne yapacaklarını Bakan açıkladıÖzel Haber 21 Nisan 2021 Tarihinde Cumhurbaşkanlığı kararı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı olarak atanan Derya Yanık daha önce sosyal medya hesabında Devlet Bahçeli, Fetö vb. eski paylaşımlarından dolayı gelen tepkiler üzerine kullandığı 46 bin takipçişi olan Twıtter hesabını kapatmış ve yeni twıtter hesabı açmıştı. Buna göre yeni Aile bakanı 22.04.2021 günü birçok kesimlerle alakalı yaptığı açıklamada Şehit Aileleri ve Gazilere Yönelik “Şehit Yakını ve Gazilere Çıkarılan SGK Borçları Silinecek” açıklaması yaptı ancak bununla ilgili bakanlık resmi internet sitesinde herhangi bir haber bilgilendirme yer almadı.
Yayına veren: Editör
827 0 24.04.2021

Gündem
Aile Bakanı ilk iş olarak bunu yaptıCumhurbaşkanlığı kararıyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı olarak atanan Derya Yanık, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yle ilgili paylaşımları ve Fetö ile ilgili paylaşımları gündeme gelince 48 bin takipçisi olan Twitter hesabını kapattı.
Bakanın Kapanan Hesabı TIKLAYIN
Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, iki ayrı bakanlığa dönüştürülmüştü. Kararnameye göre yeni bakanlıklar Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olmuştu. Resmi Gazete'de yayımlanan kararla yeni kurulan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı görevine AK Parti MKYK üyesi Derya yanık getirilmişti. Haberler-Editör
444 0 22.04.2021

Gazi Haberleri
Gazilere verdiği sözü 210 gün sonra tuttu, kanun teklifi verildiÖzel Haber Mhp İstanbul Milletvekili İzzet Ulvi Yönter Terörle Mücadele edip yaralanan Malul Sayılmayan Gaziler için kanun teklifi verdi. Verilen kanun teklifi ayrıntıları şu şekildedir.
Teklifin Başlığı: İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanunda ve 6/2/2018 Tarihli ve 7082 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi
Teklifin Özeti: Teklif ile yaralanma derecesine bakılmaksızın terörle mücadelede yaralananlara gazilik unvanının verilmesi ve şeref aylığı bağlanması amaçlanmaktadır.
Kanun Teklifinin Meclis Kaydı için TIKLAYIN
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanunda ve 6/2/2018 Tarihli ve 7082 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi gerekçesiyle birlikte ekte sunulmuştur.
Gereğini saygılarımla arz ederim.08/04/2021
İstanbul Milletvekili
Konu Hakkındaki daha önceki haberlerimiz için TIKLAYIN
GENEL GEREKÇE
6/2/2018 Tarihli ve 7082 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun, 15/07/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemi ile bu eylemlerin devamı niteliğindeki eylemler sebebiyle malul olan kamu görevlileri ve siviller ile bu eylemlerin devamı niteliğindeki eylemlerin ortaya çıkarılması, etkilerinin azaltılması veya bertaraf edilmesinin sağlanmasında yardımcı ve faydalı oldukları sırada yaralanan kamu görevlileri ve sivillere, yaralanma derecesine bakılmaksızın gazilik unvanı verilmesine hükmetmiştir.
Öte yandan, 15/07/2016 tarihinde gerçekleşürilen darbe teşebbüsü ve terör eylemi ile bu eylemlerin devamı niteliğindeki eylemler dışında kalan terör eylemleri nedeniyle, terörle mücadele sırasında yaralananlar veya bu görevleri yapmalarından dolayı görevlerinden ayrıldıktan sonra terör eylemlerine muhatap olarak yaralananlar ya da terör eylemlerinin ortaya çıkarılması, etkilerinin azaltılması veya bertaraf edilmesinin sağlanmasında yardımcı ve faydalı oldukları sırada yaralanan sivillerin gazi sayılması ise, yaralanma derecesine bağlı olarak değerlendirilmektedir. Düzenlemelerin bu şekilde olması, 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemlerinden kaynaklı olarak yaralananlar ile diğer terör eylemlerinden dolayı yaralananlar arasında, gazi sayılma bakımından eşit olmayan bir durum yaratrnaktadır.
Oysaki gazilik; vatan, millet ve mukaddesat uğruna canım ortaya koymuş olmak anlamına gelmektedir. Türkiye yıllardır başta PKK olmak üzere terör örgütleriyle mücadele etmektedir ve bu süreçte birçok vatan evladı şehit düşmüş, birçoğu da gazi olmuştur. Ancak, aynı amaç uğruna aynı mücadeleyi verdiği halde yaralanma derecesi dikkate alınarak bazı kahramanlara bir şeref payesi olan gazilik unvanı verilememektedir. Bu durumun ne vicdani ne de hukuki bir temeli bulunmaktadır.
Bu itibarla, 12/4/1991 Tarih ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 21 'inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (h), (i) ve (j) bentleri kapsamında yer alan;
Yurtiçinde ve yurtdışında görevlerini ifa ederken veya sıfatları kalkmış olsa bile bu görevlerini yapmalarından dolayı terör eylemlerine muhatap olarak yaralanan kamu görevlilerinin,
Terörle mücadele görevi ifa ederken yaralanan erbaş ve erler ile geçici veya gönüllü köy korucularının,
Terör eylemleri nedeniyle yaralanan; yedek subay okulu öğrencileri, harp okulları ve astsubay meslek yüksekokullarında okuyanlar, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi fakülte ve yüksekokullarında okuyanlar, üniversitelerin fakülte ve yüksekokullarında Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı adına öğenim görenler ya da kendi hesabına öğrenim görmekte iken Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı nam ve hesabına okumaya devam edenler, Polis Akademisi ile Polis Merkez Eğitim Merkezlerinde veya üniversitenin fakülte veya yüksekokullarında Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına öğenim görmeye devam edenler, Emniyet Genel Müdürlüğü veya Milli İstihbarat Teşkilatı hesabına açılan okullarda öğenim görenler ile 'Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı veya Emniyet Genel Müdürlüğü: adına öğrenim görmek üzere Temel ve intibak eğitimine tabi tutulanların,
Terör eyleminin ortaya çıkarılması, etkisinin azaltılması veya bertaraf edilmesinin sağlanmasında yardımcı ve faydalı oldukları sırada yaralanan sivillerinde, yaralanma derecesine bakılmaksızın gazi sayılması hakkaniyete uygun düşecektir.
MADDE GEREKÇELERİ
Bu kanun Teklifinin kabul edilmesini, güç koşullarda terörle mücadele edenlerin moralinin yükseltilmesi ve terör olayları nedeniyle yaralanmış olup bazı haklardan yararlanma bakımından ayrıma tabi tutulduğunu düşünen gazilerimizi de mutlu olmasını sağlayacak, adaletsiz bir uygulamaya sebep olan düzenleme sona erdirilerek gazilerimiz arasında bir ayrım olmadığı netliğe kavuşmuş olacaktır.
MADDE 1- 24.2.1968 tarihli ve 1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanuna Ek madde eklenerek, 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında yaralanıp gazi sayılmayan Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı Sağlık Yeteneği Yönetmeliğine ve Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliğine uymayan asker ve polislerimizi kapsayacak şekilde yaralanma derecesi dikkate alınarak Şeref Aylığı bağlanması öngörülmektedir.
MADDE 2- 6/2/2018 Tarihli ve 7082 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanunun 14'üncü maddesine bir eklenerek, 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele kanununun 21 'inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (h), (i) ve (j) bentleri kapsamında terör eylemi nedeniyle yaralanmış olup ilgili mevzuatına göre gazilik unvanı verilmeyenlere, yaralanma derecesine bakılmaksızın gazilik unvanı verilmesi öngörülmektedir. Ayrıca bu kanunun yürürlük tarihinden önce yaralananlar hakkında da bu düzenlemelerin uygulanması öngörülmektedir.
MADDE 3- Yürürlük maddesidir.
MADDE 4- Yürütme maddesidir
İSTİIOAL MADALYASI VERİLMİŞ BULUNANLARA VATANİ HİZMET
TERTİBİNDEN ŞEREF AYLIĞI BAĞLANMASI HAKKINDA KANUNDA VE
6/2/2018 TARİHLİ VE 7082 SAYILI OLAĞANÜSTÜ HAL KAPSAMINDA BAZI
TEDBİRLER ALINMASI HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMENİN KABUL EDİLMESİNE DAİR KANUNDA DEĞİŞİIOİK YAPILMASINA DAİR
KANUN TEM,İFİ
MADDE 1- 24/2/1968 tarihli ve 1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanuna aşağıdaki Ek madde eklenmiştir.
"EK MADDE 2- 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında yaralanıp gazi sayılmayan Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı Sağlık Yeteneği Yönetmeliğine ve Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliğine uymayan asker ve polislerimizi kapsayacak şekilde yaralanma derecesi dikkate alınmadan gazilik unvanı verilmekle birlikte Şeref Aylığı bağlanır. Bu hüküm, bu kanunun yürürlüğe girmesinden önce yaralananlara da uygulanır.”
MADDE 2- 6/2/2018 Tarihli ve 7082 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanunun 14'üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"(2) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 21'inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (h), (i) ve (j) bentleri kapsamında terör eylemi nedeniyle yaralanmış olup ilgili mevzuatına göre gazilik unvanı verilmeyenlere, yaralanma derecesine bakılmaksızın gazilik unvanı verilir. Bu hüküm, yaralanma tarihine bakılmaksızın bu kanunun yürürlüğe görmesinden önce yaralananlara da uygulanır. Bu Kanunun yürürlük tarihinden evvel ölenlerin istihkakları kanuni mirasçılarına ödenir.”
MADDE 3- Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 4- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür
Ne Olmuştu
Mhp Genel Başkanı Devlet Bahçeli 11.09.2020 tarihinde Twiter hesabından Malul Sayılmayan 20 bin terör Gazisi hakkında 01 Ekim'de meclis açılır açılmaz kanun teklifi vereceğiz demesinden 209 gün meclis açılmasından 188 gün gecmesine rağmen hala hiçbir resmi girişimde bulunmamış meclise kanun teklifi verilmemişti Devlet Bahçeli'nin 11.09.2020 günki Twiter Haberimiz için TIKLAYIN
En son 18.12.2020 günü Mhp Milletvekili kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk meclis genel kurulunda yaptığı açıklamada kanun teklifi verdik desede meclis kayıtlarında 11.09.2020 den sonra herhangi bir kanun teklifi verilmediği görülmüştü. Mhp İstanbul Milletvekili İzzet Ulvi Yönter 08.04.2021 günü Malul sayılmayan Gaziler hakkında kanun teklifi verdik dedi ve verilen teklif 12.04.2021 günü meclis kayıtlarına girdi. Editör
963 0 13.04.2021

Gündem
Hdp’yi kapatamadı Aym yi kapatmak istiyorAYM'nin HDP iddianamesini iade etmesine ilişkin açıklama yapan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Anayasa Mahkemesi hukukun üstünlüğünden mi yanadır, yoksa bölücülüğün mü şakşakçısıdır?" ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AYM'nin HDP iddianamesini iade etmesine ilişkin açıklamada bulundu. Bahçeli şu ifadeleri kullandı;Anayasa Mahkemesi hukukun üstünlüğünden mi yanadır, yoksa bölücülüğün mü şakşakçısıdır? HDP'nin kapatılması kadar Anayasa Mahkemesi'nin de kapanması artık ertelenemez bir hedef olmalıdır. Beklentimiz, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, iddianameyi yeni baştan düzenleyip tekraren HDP'yi kapatma davasını açmasıdır.”sözcü
461 0 31.03.2021

Gündem
Hdp'nin kapatılması için yargıtay dava açtıHDP'nin kapatılması için AYM'ye iddianame sundu
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Mart ayının başında HDP ile ilgili inceleme başlatmıştı.
Başsavcılık bu kapsamda Ankara Başsavcılığına bir yazı göndererek, aralarında HDP'li üst düzey yöneticilerin de bulunduğu 108 sanıklı Kobani İddianamesi ile HDP'liler hakkında düzenlenen fezlekelerin birer örneğinin gönderilmesini istemişti.
Başsavcılık tarafından yapılacak inceleme sonucu HDP'nin ‘terör eylemlerinin odağı' olduğu tespitiyle iddianame hazırlandı.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, HDP'nin kapatılması için Anayasa Mahkemesi'ne hazırlanan iddianameyi sundu.
İddianamede, “HDP üyelerinin beyan ve eylemleriyle devletin milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı, ortadan kaldırmayı amaçladıkları” belirtildi.
BAHÇELİ ÇAĞRIDA BULUNMUŞTU
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bu yılın başında yaptığı yazılı açıklamada, “Yargıtay Cumhuriyet BaşsavcıIığı, 6-8 Ekim olayları ilgili iddianameyi temel alıp HDP'ye kapatma davası açabilir” demişti. Bu çağrısını ocak Ayından bu yana partisinin meclis grup toplantısında yaptığı konuşmalarda sık sık hatırlatan Bahçeli, 2 Mart 2021 tarihinde “HDP'nin kapatılması acildir, hayatidir, şarttır” ifadelerini kullanmıştı. Aynı gün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı yaptığı açıklamada HDP hakkında inceleme başlatıldığını duyurmuştu.sözcü
380 0 17.03.2021

Gündem
Andımızı Kaldırmak pimi çekilmiş bir bombadır dediDanıştay'ın okullarda andımızın okunmasını engelleyen kararına MHP lideri Devlet Bahçeli'den çok sert tepki geldi Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Danıştay 8. Dairesi'nin Öğrenci Andı'nı kaldıran Milli Eğitim Bakanlığı yönetmeliğini iptal eden kararını bozdu. Bu kararın ardından artık okullarda Öğrenci Andı okunmayacak. Karara sert tepki gösteren MHP lideri Devlet Bahçeli, “Danıştay skandal bir karara imza atmış, milli gerçeklerle çatışmıştır” dedi. Bahçeli'nin konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklama şöyle:“Türk'üm, Doğruyum” haykırışıyla başlayan Öğrenci Andımız; 10 Mayıs 1933 tarihinden itibaren uygulamaya konulmuş; 1972, 1997 ve 2012 yıllarında da değişikliğe uğramıştır. And, adı üstünde yemindir, milli ruhun körpe dimağlara aşılanması, milli değerlerin aktarılmasıdır.
Hatırlanacağı üzere, Öğrenci Andımızın kaldırılmasına dönük yönetmelik düzenlemesine karşı Türk Eğitim Sendikası'nın Danıştay'a açmış olduğu yürütmenin durdurulması ve iptal davası 24 Nisan 2018 tarihinde Danıştay 8.Dairesi tarafından karara bağlanmıştır. Bu kapsamda Danıştay 8.Dairesi, 8 Ekim 2013 tarihli ve 28789 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 1. maddesinin iptalini temyiz yolu açık olmak suretiyle kararlaştırmıştır. Bunun üzerine söz konusu iptal kararının temyiz edilmesi amacıyla Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na karşı dava açılmıştır. Türkiye'nin çok hassas bir döneminde, geçtiğimiz Cuma günü Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu sorumsuzca, şuursuzca, haktan ve hukuktan mahrum bir şekilde, adeta yangına körükle gider gibi, 8. Daire'nin kararını bozduğu medyaya yansımıştır. Konunun bir başka tuhaf ve tartışmalı yönü ise, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından Şubat ayında bu kararın alındığı, ne var ki halen imzalanmadığı anlaşılmıştır. Türkiye'nin milli birlik ve diriliş ruhunun zirveye tırmandığı bugünlerde, medyaya sızdırılan, üstelik henüz imzalanmamış olan Öğrenci Andı aleyhine alınan karar milletimizde büyük bir huzursuzluğa ve kaygıya yol açmıştır. Yaklaşık iki yıldır bekletilen bu davanın, bir anda karara bağlanarak servis edilmesi maksatlıdır, marazidir, melun bir hevesin ve hedefin işaretidir. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun Türk'üm demekten rahatsızlığı hüsran verici bir çarpıklıktır. Nitekim Danıştay skandal bir karara imza atmış, milli gerçeklerle çatışmıştır.
Ülkemizi yeni bir karmaşanın içine çekmeye, anlaşmazlıkları körüklemeye, kutuplaşmayı tahrik etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Milliyetçi Hareket Partisi Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun henüz açıklanmamış, fakat bir vasıtayla sızdırılmış kararına şiddetle karşıdır.Kaldı ki Öğrenci Andımızın okullarda okutulmasına engel çıkarmak, hukuken set çekmek haysiyetli ve demokratik bir tavır olamayacaktır. HDP'li bölücülerin fezlekelerinin TBMM'ye gönderilip milli dayanışma şuurunun çelikleştiği bugünlerde Öğrenci Andı kararı pimi çekilmiş bir bombadır. Danıştay bu yanlıştan dönmeli, Türk milletinin tarihi hasletleriyle, çiğnetilmeyecek emanetleriyle oynamaya teşebbüsten vazgeçmelidir. Sözcü
418 0 15.03.2021

Gündem
Yargıtay Cumhuriyet Savcılığından HDP’ye incelemeYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP ile ilgili inceleme başlattı. Başsavcılık bu kapsamda Ankara Başsavcılığına bir yazı göndererek, aralarında HDP'li üst düzey yöneticilerin de bulunduğu 108 sanıklı Kobani İddianamesi ile HDP'liler hakkında düzenlenen fezlekelerin birer örneğinin gönderilmesini istedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yaptığı çağrıyla gündeme gelen HDP'nin kapatılması tartışması sürerken, yeni bir gelişme yaşandı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Halkların Demokratik Partisi (HDP) hakkında inceleme başlattı. Başsavcılık kaynakları, tüm siyasi partilerin faaliyetlerinin rutin olarak takip edildiğini vurgulayarak, Ankara Başsavcılığından istenen belgelerin de bu kapsamında talep edildiğini bildirdi. Siyasi partilerin faaliyetlerini izlemekle görevli Başsavcılıkça yapılacak inceleme sonucu HDP'nin ‘terör eylemlerinin odağı' olduğu tespit edilirse, parti hakkında kapatma davası açılması gündeme gelebilecek. Kobani soruşturması kapsamında HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ın da aralarında olduğu HDP'li 9 milletvekili hakkında fezleke düzenlenmişti.Kobani iddianamesinde de tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile Figen YÜksekdağ'ın yanı sıra, Sırrı Süreyya Önder, Ayla Akat Ata, Gülten Kışanak ve Emine Ayna gibi çok sayıda HDP'li üst düzey isim de sanık olarak yer almıştı. İddianamede 27'si tutuklu 108 sanık için 29 ayrı suçtan 38‘er kez ağırlaştırılmış müebbet ile 19 bin 680'er yıl hapis istenmişti. Bugün TBMM'de yaptığı grup toplantısı konulmasında HDP'nin kapatılması talebini “acildir, hayatidir, şarttır” sözleriyle ifade eden Bahçeli şu dile getirmişti:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, terör örgütü PKK'yla irtibatı, iltisakı ve ittifakı meydanda olan HDP hakkında inceleme başlatması çok önemli ve beklediğimiz bir gelişmedir. Başsavcılık inceleme sonucunda, HDP'nin faaliyetlerinin “Terör eylemlerinin odağı” haline geldiğine karar verirse soruşturma safhasına geçecek, nihayetinde hazırlanan iddianame Anayasa Mahkemesi'ne sunulacaktır. Siyasi partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesi'nce kesin olarak karara bağlanmaktadır. Anayasa'nın 69'uncu maddesinin 6'ıncı fıkrasıyla, Siyasi Partiler Kanunu'nun 101 ve 103'üncü maddelerine göre, kapatmaya konu eylemlerin yalnızca işlenmiş olması yeterlidir. Anayasa Mahkemesi delilli ve belgeli şekilde HDP'nin terör eylemlerinin odağı olduğunu tespit ederse, ki başkaca bir seçenek yoktur, HDP diye bir partiden, kapatmaya neden olan üye ve yöneticilerinden söz etmek artık mümkün olamayacaktır. Türkiye bir hukuk devletiyse HDP'nin kapatılması acildir, hayatidir, şarttır. Ayrıca başka bir ad altında, mesela Demokratik Bölgeler Partisi isimli paravan terör oluşumu çatısıyla bile tekrardan faaliyette bulunmasına fırsat verilmemelidir.
DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASI
9 HDP'li milletvekili hakkında hazırlanan fezlekeler ilgili de konuşan Bahçeli, “Dokunulmazlıklarının kaldırılması talebiyle fezlekeleri TBMM'ye gelen bölücü milletvekilleri hakkında her siyasi parti tutumunu derhal netleştirmelidir. Terör örgütü propagandası yapan, suçu ve suçluyu öven, 6-8 Ekim olaylarını kışkırtan, suç işlemek amacıyla örgüte üye olan, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden demokrasi ve milli irade hasımlarıyla ilgili gereği hukuk sınırları içinde süratle ifa edilmelidir” dedi. Sözcü
375 0 02.03.2021
Şehitler

Mustafa UsluKuzey Irak 113 20.02.2025

Onur ŞirinKonya 192 25.02.2025

Osman OktaySuriye 272 13.02.2025

Hamza AyazKuzey Irak 330 08.02.2025

Murat Kemal YetişenKuzey Irak 568 05.02.2025

Ufuk AkıncıKuzey Irak 571 23.01.2025

Mustafa AkgülAdana 294 07.12.2024

Mehmet Tozunİzmir 361 06.12.2024
Gaziler

Metin KuşKastamonu 463 04.05.2011

Muharrem ÇelikSuriye 355 10.10.2019

Ahmet KarakuşSuriye 307 31.12.2020

Hasan Hüseyin KarataşSuriye 251 13.02.2017

Mehmet DemirtaşKuzey Irak 663 25.10.2022

Osman Sefa TosunKuzey Irak 429 05.09.2022

Umut EşgünoğluKuzey Irak 567 28.11.2022

Bünyamin KocamanKuzey Irak 531 16.10.2022
Çok Okunanlar

Şehit Sayısı 20 Oldu 2 Korucu daha şehit olduŞehit Sayısı 20 Oldu 2 Korucu daha şehit olduŞehit Haberleri 94,333 06.02.2020

Cami İmamı 33 Şehit sonrası ahlaksız paylaşım yaptı serbest bırakıldıManisa'da imam Ali Metin Özyurt'un, İdlib'de 33 askerimizin şehit olması sonrası yaptığı ahlaksız paylaşım büyük tepki gördü. Gözaltına alınan imam, savcılıkta ifade verdikten sonra serbest bırakıldı.Manisa'nın Alaşehir ilçesindeki bir camide imamlık yapan Ali Metin Özyurt, 27 Şubat'ta Suriye'de 33 şehit verdiğimiz saldırı sonrası skandal bir paylaşıma imza attı.
Özyurt, bir arkadaşının Facebook gönderisine “Asker veya polis olun diye kimse kafamıza silah dayamıyor. Şehadeti göze almayan godoş, anasının dizinin dibinden ayrılmasın. Bırakın ucuz ajitasyonları” şeklinde yorum yaptı.
İĞRENÇ SATIRLAR
Paylaşım yapan E.B'nin, “Kimisi çaresizlikten gidiyor hocam” yorumunu da yanıtlayan imam, şu iğrenç satırlara imza attı: Çaresizlik diye bir mazeret olamaz. Maaşın cazibesine kapılıp, asker veya polis olmayacaksın. Din, vatan, millet sevdan yoksa, bu mesleği seçmeyeceksin. Para için seçtiysen de zırlamayacaksın. Devletin şehit ve gazilere gösterdiği ayrıcalığı başka devletler göstermiyor.Tepkiler üzerine gözaltına alınan Ali Metin Özyurt, savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Manisa İl Müftüğü de konuyla ilgili soruşturma başlattı. sözcü -
Son 5 Ayda Suriye'de Şehit olan Askerlerimizin bilgileri için TIKLAYIN
Yayına veren:Editör
Gündem 34,934 03.03.2020

377 Terör Gazisinin Maaşları dün itibariyle KesildiTerörle Mücadelede yaralanıp Gazi olan ve İş hakkı kanunu ile Resmi kurumlarda çalışan v e yasal çalışma süresini tamamladıktan sonra emeklilik hakkı kazanan ve 01.01.2014 Tarihinden önce Emekli olan 377 Terör Gazisinin dün 17.12.2019 itibariyle Emeklilik maaşları kesildi. Türkiye Cumhuriyeti 61.Hükümeti ve Dönemin Başbakanı olan Recep Tayyip ERDOĞAN'ın Başbakanlığındaki hükümet Aşağıdaki kanunu çıkarmıştır.
İlgili Kanun
2013 / 6495 sayılı kanun - 2 Ağustos 2013 CUMA –
Kabul Tarihi: 12/7/2013 - Sayı : 28726
MADDE 80 – 2330 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan “(5434 sayılı Kanunun 18/1/1979 gün ve 2177 sayılı Kanunla değişik 64 üncü maddesinden yararlananlar hariç)” ibaresi çıkarılmış, son fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddenin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri hükümleri uygulanarak aylık bağlananlara aylık bağlama tarihi itibarıyla sosyal güvenlik kurumlarınca kendi sigortalılığı nedeniyle ödenmekte olan gelir ve/veya aylıkların toplamı, 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesi gereğince öğrenim durumuna göre belirlenecek giriş derece ve kademesi ile 30 yıl fiili hizmet süresi esas alınarak mülga hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre hesaplanacak vazife malullüğü aylığının %25 artırımlı tutarından az olamaz ve bu şekilde belirlenen gelir ve/veya aylıklar ilgili sigortalılık hâlindeki aylık artışları dikkate alınarak artırılır. Birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri kapsamına girenler, aylıklara ilişkin hükümler hariç olmak üzere (d) bendi kapsamına girenlerin malullük hâline bağlı olarak yararlandığı haklardan da aynı esas ve usuller çerçevesinde yararlandırılır. Bu Kanuna veya bu Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre aylık bağlanan maluller ile 5434 sayılı Kanunun 56 ncı ve mülga 64 üncü maddesi kapsamında aylık bağlanan malullerin, malul sayılmaları sebebiyle aylık bağlandığı tarihten önceki her türlü sigortalılık ve prim ödeme süreleri, iştirakçilik ve fiili hizmet süreleri ile bunların itibari ve fiili hizmet süresi zammı olarak değerlendirilen süreleri, malullük aylığı bağlanmasından sonra geçecek çalışma veya sigortalılık süreleriyle hiçbir sebeple birleştirilemez. Bu şekilde aylık bağlanmasından önce geçen söz konusu süreler; malullük aylığı bağlanmasından sonra geçen sigortalılık ve çalışma sürelerinin tabi olacağı sigortalılık hâli ile mülga 2829 sayılı Kanun uygulaması yönünden dikkate alınmayacağı gibi, sonradan geçen sigortalılık veya çalışma süreleri yaşlılık/emeklilik, malullük ya da ölüm/dul veya yetim aylığı bağlanmasında veya toptan ödeme yapılmasında ilgili mevzuatına göre ayrı bir çalışma veya sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Ancak, bu Kanuna göre aylık bağlandığı tarihten sonra çalışmaya başlayanlardan, aylık bağlandıktan sonraki çalışmaları 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra olanlar için 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümleri uygulanamaz. Yukarıda belirtilen kanunlara göre malullük aylığı bağlanmasına esas alınmış hastalık ya da engellilik hâlleri ve bu hastalık ya da engellilik hallerindeki ilerlemeler, sonradan geçen çalışmalar sebebiyle yaşlılık aylığına hak kazanılması koşullarının belirlenmesinde dikkate alınmaz.”
“Bu madde hükümleri 5434 sayılı Kanunun 56 ncı maddesi kapsamındakiler ve harp malulleri hakkında da uygulanır.”
MADDE 84 – 2/3/1984 tarihli ve 2985 sayılı Toplu Konut Kanununun ek 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“EK MADDE 2- 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 56 ncı maddesi ile mülga 45 inci ve 64 üncü maddelerine, 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 47 nci maddesine ve 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna göre veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre harp veya vazife malulü olmaları sebebiyle kendilerine aylık bağlananlara bir konut ile sınırlı olmak kaydıyla Toplu Konut İdaresince faizsiz olarak kredi verilir. Aynı kanunlar kapsamına giren sebeplerle hayatını kaybedenlerin dul ve yetimleri ile harp veya vazife malullüğü aylığı almaktayken faizsiz kredi hakkından yararlanmaksızın hayatını kaybedenlerin dul ve yetimleri için ise; bir konut ile sınırlı olmak üzere, öncelikle dul eşine, eşi hayatta değilse veya evlenmişse kredi kullanacak çocuklardan en az birisinin yetim aylığı almakta olması kaydıyla aylık bağlanma koşullarına bakılmaksızın talepte bulunan çocuklarına müştereken, bu kişiler bulunmadığı takdirde de öncelikle anaya olmak üzere ana veya babasına konut sahibi yapmak amacıyla Toplu Konut İdaresince faizsiz olarak kredi verilir.
Birinci fıkrada belirtilen haller kapsamında harp veya vazife malulü sayılanlardan sınıf veya görev değiştirerek çalışmaya devam eden kamu görevlileri ile ilgili mevzuatına göre aylık bağlanan malullerden, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi kapsamında çalışmaya başlamaları nedeniyle ödenmekte olan aylıkları kesilenler de birinci fıkra hükmünden yararlanırlar.
Bu kredinin tavan tutarı, Yüksek Planlama Kurulunca belirlenir. Kredi için yapılacak başvurulara, kredilerin kullandırılmasına, geri ödeme süre ve yöntemlerine ilişkin usul ve esaslar, Maliye Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Sosyal Güvenlik Kurumunun görüşü alınarak Toplu Konut İdaresince çıkarılan yönetmelik ile belirlenir.”
MADDE 86 – 3713 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“EK MADDE 1- 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun eki (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu kurum ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları, il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluşları, özel kanunla kurulan diğer her türlü kamu kurum ve kuruluşları; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi memur kadroları ile sözleşmeli personel pozisyonlarının ve sürekli işçi kadrolarının %2'sini aşağıdaki hükümlerde belirtilen hak sahiplerinin istihdamı için ayırmak ve bu madde hükümleri çerçevesinde İçişleri Bakanlığınca hak sahibi olduğu belirlenerek Devlet Personel Başkanlığına bildirilen ve Başkanlıkça atama teklifi yapılanları atamak zorundadır. Kamu kurum ve kuruluşlarının kadrolarına, ilgili mali yılda 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 7 nci maddesi kapsamında yapabilecekleri toplam atama sayılarının ne kadarını bu madde kapsamında yapılacak atamalar için ayıracağı ve buna ilişkin diğer hususlar Başbakan onayı ile belirlenir.
Bu madde kapsamında hak sahipliği sonucunu doğuran durumlar aşağıda belirtilmiştir:
a) 5434 sayılı Kanunun mülga 64 üncü maddesi, 5510 sayılı Kanunun 47 nci maddesinin sekizinci fıkrası, bu Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi kapsamına girenler hariç olmak üzere 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna göre veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre harp veya vazife malulü sayılanlar,
b) 5434 sayılı Kanunun mülga 45 inci maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 47 nci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen haller kapsamında vazife malulü sayılan; Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığının erbaş ve erler dahil askeri personeli ile Emniyet Teşkilatından Emniyet Hizmetleri Sınıfına mensup personeli,
c) (b) bendi kapsamına girenler hariç olmak üzere 5434 sayılı Kanunun mülga 45 inci maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 47 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında olanlardan vazife malulü sayılanlar,
ç) 21 inci maddenin birinci fıkrasının (j) bendi kapsamında vazife malulü sayılanlar, 17/7/2004 tarihli ve 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanunun ek 1 inci maddesi kapsamında aylık bağlananlardan terör eylemleri nedeniyle hayatını kaybetmiş veya engelli hale gelmiş olanlar ile Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumuna ait fabrika, işletme, müessese veya bağlı ortaklıklarda görevli olanlardan patlayıcı maddelerin üretimi, incelenmesi, muhafazası, nakli, imha edilmesi ve zararsız hale getirilmesi sırasında oluşacak patlamalardan dolayı hayatını kaybedenler.
İstihdam hakkından;
a) İkinci fıkranın (a) ve (b) bentleri kapsamında hayatını kaybedenlerin eş veya çocuklarından birisi ile ana, baba veya kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam iki kişi; ana, baba ve kardeşi yoksa eş veya çocuklarından toplam iki kişi; eş veya çocuğu yoksa ana veya babası ile kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam iki kişi, ana veya babanın bu hakkı kullanmaması durumunda ise bir diğer kardeşi olmak üzere toplam iki kişi,
b) İkinci fıkranın (a) ve (b) bentlerinde sayılan malullerin kendileri veya eş veya çocuklarından birisi, eşi veya çocuğu yoksa kendisi veya kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir kişi,
c) İkinci fıkranın (c) bendine göre malul sayılanların kendileri veya eş ve çocuklarından birisi, eşi veya çocuğu yoksa kendileri veya kardeşlerinden birisi; hayatını kaybedenlerin ise eş veya çocuklarından birisi, eşi veya çocuğu yoksa kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir kişi,
ç) İkinci fıkranın (ç) bendine göre engelli hale gelenlerin kendileri veya eş ve çocuklarından birisi, eşi veya çocuğu yoksa kendileri veya kardeşlerinden birisi; hayatını kaybedenlerin ise eş ve çocuklarından birisi, eşi veya çocuğu yoksa kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir kişi,yararlanır.
Bu madde kapsamında atanacakların, atamalarının yapılacağı kadro veya pozisyonlar için sınavlara ilişkin hükümler hariç olmak üzere ilgili mevzuatında öngörülen nitelik ve şartları taşımaları zorunludur.
Bir başkasının bakımına muhtaç olacak derecede engelli olanlar, birinci fıkrada sayılan kurumlarda görev yapanlar, istihdam hakkını sağlayan olayın meydana geldiği tarihten sonra söz konusu kurum ve kuruluşlarında görev yapmakta iken bu görevinden ayrılmış olanlar ile kırk beş yaşını bitirmiş olanlar istihdam hakkından faydalanamazlar ve bu durumda olanlar yukarıdaki fıkraların uygulanmasında dikkate alınmaz.
Hak sahiplerinden ilköğretim, ortaokul, ilkokul mezunu olanların hizmetli unvanlı kadrolara; ortaöğretim ve yükseköğretim mezunu olanların ise memur unvanlı kadrolara atama teklifleri Devlet Personel Başkanlığınca yapılır. Sözleşmeli personel pozisyonları ve işçi kadrolarına yapılacak atama tekliflerinde ise hak sahiplerinin bu fıkra uyarınca öğrenim durumları itibarıyla atanabilecekleri kadro unvanları dikkate alınarak Devlet Personel Başkanlığınca belirlenen aynı veya eşdeğer unvanlı pozisyon ve kadrolar esas alınır.
Kamu kurum ve kuruluşları bu madde kapsamında atama yapılması amacıyla ayırdıkları %2 oranındaki kadro ve pozisyonların unvan ve sayısını her yılın şubat ve ağustos aylarının son gününe kadar Devlet Personel Başkanlığına bildirirler.
Bu madde kapsamında başvuranlardan hak sahibi olanlar İçişleri Bakanlığınca tespit edilerek, liste hâlinde her yılın mart ve eylül aylarının son gününe kadar Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. Bildirilenlerin atama teklifleri, kamu kurum ve kuruluşlarının söz konusu münhal kadro ve pozisyonlarına Devlet Personel Başkanlığınca kırk beş gün içinde yapılır. Kamu kurum ve kuruluşlarınca atama yapılabilecek kadro ve pozisyonların bildirilmemesi veya unvan bazında ihtiyacın karşılanamaması durumunda Devlet Personel Başkanlığınca kapsamdaki kamu kurum ve kuruluşlarının münhal kadro ve pozisyonlarına resen atama teklifi yapılır. Atama işlemlerinin, atama teklifinin kamu kurum ve kuruluşuna intikalinden itibaren otuz gün içinde yapılması zorunludur. Atama emri ilgili kamu kurum ve kuruluşu tarafından 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre ilgililere tebliğ edilir. İlgililerin işe başlama sürelerine ve işe başlamama hâlinde yapılacak işlemlere ilişkin olarak 657 sayılı Kanunun 62 nci ve 63 üncü maddeleri hükümleri uygulanır. Atama onayı alınmasına rağmen görevine başlamayanlar ile başladıktan sonra herhangi bir sebeple görevden ayrılanlar bu madde kapsamında yeniden istihdam edilemezler. Kamu kurum ve kuruluşları atama ve göreve başlatma işlemlerinin sonucunu, işlemlerin tamamlanmasını takip eden on beş gün içinde Devlet Personel Başkanlığına bildirirler.
Bu maddenin uygulanmasında takip edilecek usul ve esaslar ile diğer hususlar; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Millî Savunma Bakanlığı ile Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının görüşleri alınmak suretiyle, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört ay içinde Devlet Personel Başkanlığı ile İçişleri Bakanlığınca müştereken hazırlanan ve Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir.”
MADDE 88 – 8/1/2002 tarihli ve 4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesine birinci ve dördüncü fıkralarından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiş, aynı maddenin mevcut ikinci fıkrasında yer alan “malûl, yaşlı,” ibaresi yürürlükten kaldırılmış, üçüncü fıkrasında yer alan “ilgili hükümleri” ibaresi “ilgili diğer hükümleri” ve beşinci fıkrasında yer alan “üçüncü fıkrada” ibaresi “beşinci fıkrada” şeklinde değiştirilmiştir.
“24/2/1968 tarihli ve 1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkındaki Kanun veya 28/5/1986 tarihli ve 3292 sayılı Vatani Hizmet Tertibi Aylıklarının Bağlanması Hakkında Kanun kapsamındaki hizmetleri sebebiyle vatani hizmet tertibinden aylık bağlananların; 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 56 ncı maddesi ile mülga 45 inci ve 64 üncü maddelerine veya 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 47 nci maddesine, 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre vazife malulü sayılarak aylık bağlananların kendileri, eşleri, evli olmayan ve yirmi beş yaşını doldurmamış olan çocukları, anne ve babaları; yukarıda sayılan kanunlara göre harp veya vazife malulü sayılanlardan sınıf veya görev değiştirerek çalışmaya devam edenler ile vazife malulü sayılarak aylık bağlananlardan, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi kapsamında çalışmaya başlamaları nedeniyle ödenmekte olan aylıkları kesilenlerin kendileri ile eşleri, evli olmayan ve yirmi beş yaşını doldurmamış çocukları, anne ve babaları; yukarıda sayılan kanunlara göre harp veya vazife malulü sayılacak şekilde hayatını kaybedenlerin ya da aynı kapsamda aylık almaktayken hayatını kaybedenlerin eşleri, evli olmayan ve yirmi beş yaşını doldurmamış olan çocukları, anne ve babaları; engelliler için sağlık kurulu raporuyla %40 ve üzerinde engelli olduğunu belgeleyen Türk vatandaşlarının kendileri, ağır engellilerin kendileri ile birlikte birden fazla olmamak üzere birlikte yolculuk ettikleri refakatçileri, demiryolları ve denizyollarının şehiriçi ve şehirlerarası hatlarından, belediyelere, belediyeler tarafından kurulan şirketlere, birlik, müessese ve işletmelere veya belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehiriçi toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanırlar.
Türk vatandaşı olan altmış beş yaş ve üzeri kişiler, demiryolları ve denizyollarının şehiriçi hatları ile belediyelere, belediyeler tarafından kurulan şirketlere, birlik, müessese ve işletmelere veya belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehiriçi toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz olarak, demiryolları ve denizyollarının şehirlerarası hatlarından ise %50 indirimli olarak yararlanırlar. Bu fıkrada belirtilen kurum ve kuruluşlar, belediyeler, belediyeler tarafından kurulan şirketler, birlikler, müessese ve işletmeler altmış ila altmış beş yaş arasında bulunan kişilerin toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz veya indirimli olarak yararlanmasını sağlayabilirler.”
“İlgili kurumlar, belediyeler ile belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketler, ücretsiz ve indirimli seyahat hakkının kullanılması ile ilgili olarak gerekli tedbirleri alırlar. Ücretsiz veya indirimli seyahat hakkının kullandırılmaması hâlinde bu haktan faydalandırılmayan her kişi için toplu taşıma aracının tarifesi üzerinden elli tam bilet bedeli tutarında idari para cezası mülki idare amiri tarafından uygulanır. Bu maddeye göre verilecek idari para cezaları tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir.
İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri kapsamında hizmet verecek toplu taşıma araçları, toplu taşıma hizmetlerinin kapsamı ile bu hizmetlerden ücretsiz ve indirimli yararlanmaya ilişkin usul ve esaslar, Maliye, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme, İçişleri ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlıklarının görüşleri alınmak suretiyle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.
1005 sayılı Kanun ve 3292 sayılı Kanun kapsamında vatani hizmet tertibinden aylık bağlananlar ile 5434 sayılı Kanunun 56 ncı, mülga 45 inci ve 64 üncü maddelerine veya 5510 sayılı Kanunun 47 nci maddesine göre harp veya vazife malullüğü aylığı bağlananların ya da 2330 sayılı Kanuna veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre aylık bağlananların veya harp veya vazife malulü sayılanlardan sınıf veya görev değiştirerek çalışmaya devam eden kamu görevlileri ile harp veya vazife malullüğü aylığı almakta iken 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi kapsamında çalışmaya başlamaları nedeniyle ödenmekte olan aylıkları kesilenlerin, bu fıkrada sayılan kanunlar veya maddeler gereğince dul ve yetim aylığı bağlananların ikametgâhlarında kullandıkları elektrik enerjisi ücreti %40'tan; belediyelerce tahakkuk ettirilecek su ücreti ise %50'den az indirim içermemek üzere belirlenecek tarife üzerinden alınır.”
MADDE 92 – 5434 sayılı Kanunun ek 77 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ve (b) bendinin üçüncü cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, aynı bendin dördüncü cümlesi yürürlükten kaldırılmış, (c) bendinde yer alan “Sivil iştirakçiler ile” ibaresi “Sivil iştirakçilere uygulanacak azami derece ve kademe, öğrenim durumları ve hizmet sınıfları itibarıyla 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre yükselebilecekleri derece ve kademe;” şeklinde değiştirilmiş, aynı maddeye birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve mevcut üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
“Bu Kanunun 56 ncı maddesi ile mülga 45 inci ve 64 üncü maddelerine, 5510 sayılı Kanunun 47 nci maddesine ve 2330 sayılı Kanuna veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre harp veya vazife malullüğü aylığı üzerinden aylık bağlananların bu aylıkları, aşağıdaki esaslar dahilinde yükseltilir.”
“Astsubaylar ve uzman jandarmalarda yükselinebilecek azami derece ve kademe, 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda kendilerine ilişkin aylık gösterge tablosunda belirlenmiş olan en yüksek derece ve kademedir.”
“Bu madde kapsamında yapılacak olan intibak işlemlerinde, 1 Eylül tarihi esas alınır. 1 Eylül tarihi esas alınarak yapılacak olan intibak işlemlerinde, görevde iken yapılan son terfi işleminin üzerinden bir tam yıl geçmemiş olanlar hakkında izleyen yılın 1 Eylül tarihi itibarıyla intibak işlemi yapılır.”
MADDE 93 – 5434 sayılı Kanunun ek 79 uncu maddesinin birinci, dördüncü, altıncı ve onuncu fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddenin beşinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
“Bu Kanunun 56 ncı maddesi ile mülga 45 inci ve 64 üncü maddeleri, 5510 sayılı Kanunun 47 nci maddesi, 2330 sayılı Kanun veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre harp veya vazife malullüğü aylığı üzerinden aylık bağlananlara, bu madde uyarınca ek ödeme verilir.”
“Birinci fıkrada belirtilen hükümlere göre aylık bağlanmasını gerektiren olaylar sebebiyle hayatını kaybedenlerin dul ve yetimleri, birinci derece malullere uygulanan gösterge üzerinden; aynı sebeplerle malullük aylığı almakta iken ölenlerin dul ve yetimleri ise malullerin hayatta iken maluliyet derecelerine göre yararlandıkları gösterge üzerinden ve sosyal güvenlik kanunlarına göre dul ve yetim aylığı aldıkları süre ile sınırlı olarak ek ödemeden yararlanır. Dul ve yetim sayısının bir kişiden fazla olması hâlinde, verilecek ek ödeme hak sahipleri arasında eşit olarak paylaştırılır.”
“Birinci fıkrada belirtilen hükümlere göre aylık bağlanmasını gerektiren olaylar sebebiyle hayatını kaybedenlerin, aynı sebeplerle malullük aylığı almakta olanların veya bunlardan ölenlerin çocuklarına her ay için; ilköğretimleri sırasında (1.250), ortaöğretimleri sırasında (1.875) ve yükseköğretimleri sırasında (2.500) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda eğitim ve öğretim yardımı yapılır. Bu yardımlar, yılda bir kez olmak üzere, bulunulan yılın Eylül ayında geçerli olan memur aylık katsayısına göre hesaplanarak 1 Eylül-31 Aralık tarihleri arasında ve öğrenim durumunu gösterir belge ile birlikte yapılacak talep tarihindeki öğrenim seviyesi esas alınmak suretiyle toptan ödenir. 8/2/2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi kapsamında faaliyet gösteren özel eğitim okullarında eğitim alanlar da bu fıkranın durumlarına uygun hükümlerinden yararlanırlar.”
“Birinci fıkrada belirtilen haller kapsamında harp veya vazife malulü sayılanlardan sınıf veya görev değiştirerek çalışmaya devam eden kamu görevlileri ile ilgili mevzuatına göre aylık bağlanan malullerden, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi kapsamında çalışmaya başlamaları sebebiyle ödenmekte olan aylıkları kesilenler de yukarıdaki esaslar dahilinde ek ödeme ile eğitim öğretim yardımından yararlanırlar.”
MADDE 95 – 5434 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 225- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, bu Kanunun 56 ncı maddesi ile mülga 45 inci ve 64 üncü maddelerine, 5510 sayılı Kanunun 47 nci maddesine ve 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna göre veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre harp malullüğü veya vazife malullüğü aylığı bağlanmış olanlar ile bunlardan aylık almakta iken ölenlerin veya anılan madde ve kanunlara göre aylık bağlanmasını gerektiren olaylar sebebiyle hayatını kaybedenlerin dul ve yetimleri; bu maddeyi düzenleyen Kanunla ana ve babalara aylık bağlanabilmesine ilişkin olarak bu Kanunun 72 nci maddesinin dördüncü fıkrasında yapılan değişikliklerin, bağlanmış olan aylıkların intibak suretiyle arttırılmasına ilişkin ek 77 nci maddesinde yapılan değişikliklerin, ek ödeme ve eğitim öğretim yardımı verilmesine ilişkin olarak ek 79 uncu maddesinde yapılan değişikliklerin durumlarına uygun hükümlerinden, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki döneme ilişkin olarak herhangi bir fark ödenmeksizin ilgili maddelerde belirlenmiş olan usul ve esaslar çerçevesinde yararlandırılırlar.
Ek 79 uncu madde kapsamında ek ödemenin beş katı tutarında yardım yapılmış olması hâlinde, bu ödemenin yapıldığı beşinci yılı takip eden ödeme dönemine kadar bir süre geçmedikçe bu maddeyi düzenleyen Kanunla ek 79 uncu maddenin dördüncü fıkrasında yapılan değişiklikten dolayı ödeme yapılmaz. Beş yıllık dönemin bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce dolmuş olması hâlinde geriye yönelik herhangi bir ödeme yapılmaz.
72 nci maddenin dördüncü fıkrasının birinci cümlesinde bu Kanunla yapılan değişiklik neticesinde, aylık bağlama şartları yeniden düzenlenen kişiler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce bağlanmış olan aylıkları sebebiyle açtıkları davalardan feragat etmeleri hâlinde; kendilerine çıkarılmış olan borçların faize ilişkin kısmı terkin olunur, anaparaya ilişkin kısmı ise beş yıla kadar taksitlendirilir ve haklarındaki mevcut dava ve icra takiplerinden vazgeçilir. Aylık taksit tutarının kişinin gelirinin dörtte birini aşması hâlinde taksit süresi uzatılır. Ancak, adlarına borç çıkartılmış olanlardan bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra vefat edenlerin vefat tarihi itibarıyla borçlarının kalan kısmı; önceden vefat edenlerin ise bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla borçlarının kalan kısmı tahsil edilmez ve haklarında bu amaçla dava veya icra takibi bulunması hâlinde bunlardan vazgeçilir.”
MADDE 96 – 5510 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin birinci ve ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Harp malulleri ile 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna veya 2330 sayılı Kanun hükümleri veya 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunun 56 ncı maddesi uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre vazife malullüğü aylığı bağlanmış malullerden, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlayanların aylıkları kesilmez.”
MADDE 97 – 5510 sayılı Kanunun 47 nci maddesinin beşinci fıkrasının ikinci cümlesi ile onbeşinci fıkrasının (a) ve (d) bentlerinin birinci cümleleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Ancak, harp malulleri ile 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre veya 5434 sayılı Kanunun 56 ncı maddesine göre vazife malulü olduğuna karar verilenlerden, sınıf veya görev değiştirerek çalışmaya devam edenlere ise görevden ayrılmalarına ve başkaca bir müracaata gerek kalmaksızın sınıf veya görev değiştirerek çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ay başından itibaren aylık bağlanır.”
“5 inci maddenin birinci fıkrasının (c) bendi hükmü saklı kalmak kaydıyla vazife malûllüğü aylığı bağlanmış olanlardan Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmaya başlayanların aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başından itibaren kesilir ve bunlar hakkında uzun vadeli sigorta kolları uygulanır.”
“Harp malulleri ile 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre veya 5434 sayılı Kanunun 56 ncı maddesine göre vazife malulü olduğuna karar verilenlerden, sınıf veya görev değiştirerek 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmaya devam edenler hakkında uzun vadeli sigorta kollarının uygulanmasına devam edilir.”
Kanunun Tamamı İçin TIKLAYIN
Yayına veren: Editör - Özel Haber
Editör Haberleri 6,929 18.12.2019

Suriye Esat Askerlerimize saldırdı 7 Şehit 4 yaralımız varSiriye' idlip'teki gözlem noktasındakı Askerlerimize yönelik Esad Güçlerinin saldırısı sonucu 4 Askerimiz Şehit oldu,birisi ağır olmak üzere 9 askerimiz yaralandı milli savunma acıklaması:Milli Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, İdlib'de çıkan çatışmada dört askerimiz şehit düşerken, biri ağır dokuz askerimizin de yaralandığı belirtildi.
İlgili Haberler
Suriye'de Askerlerimize saldırı 4 şehit 9 Yaralımız var
Erdoğan: 30-35 civarında Suriyeli Asker Öldürüldü
Rusya'dan 4 Şehit Açıklaması: Bize Haber vermediler
4 Şehit Askerimizin Naaşları Hatay'a getirildi
4 Şehit sonrası Rusya ile ortak devriyeyi iptal ettik
Şehit Sayısı 5 oldu yaralı Askerimiz şehit oldu
Şehit Sayısı 6 oldu Sivil Personel Şehit oldu
Şehit Askerin Kimliği Belli Oldu(Afyonkarahisar)
Şehit Askerin Kimliği Belli Oldu(Osmaniye)
Bakan Geziyi bıraktı Komutanlarla Suriye Sınırına gitti
Şehit Askerin kimliği belli oldu(Sakarya)
Şehitlerin Kimliği belli oldu Gaziantep'e 2 şehit haberi
Meral Akşener Şehitler için Meclis'te gizli oturum yapmamız gerekir
Şehit Sayısı 7 oldu yaralı Asker Şehit oldu
Sivil Şehit Personelin Kimliği belli oldu
Bakan Akar:76 Suriye Askeri Öldürüldü
Doğu perinçek Şehitlere saygısızlık
Meral Akşener Gökkubbeyi Başlarına Yıkın
Yayına veren: EditörEditör Haberleri 5,462 03.02.2020

Ayakkabı Boyarken Şehit Haberini aldıŞehit Babası Ayakkabı Boyarken Şehit Oğlunun Haberini aldıEditör Haberleri 5,417 28.11.2019